Beşiktaş'ın Adana Demirspor'a 2-1'lik mağlubiyetinin ardından Salih Uçan'ın yaptığı açıklama, takımın içindeki sorunları gözler önüne serdi. Ancak, kameralar karşısında dile getirilemeyen gerçekler çok daha çarpıcı. Salih'in ima ettiği sorunlar, takımın performansını ve moralini derinden etkileyen ciddi yapısal sorunlardan ibaret.

Takımda Gruplar Oluştu mu?

Oyuncular arasında yerli ve yabancılar arasında net bir ayrım olduğu, hatta teknik heyetin yerli oyuncularla neredeyse hiç iletişim kurmadığı iddia ediliyor. Giovanni van Bronckhorst ve ekibi, Brad Friedel ile birlikte sadece yabancı oyuncularla görüşmüş ve iletişime geçmiştir. Bu durum, takım içi dayanışmayı ve takım kimyasını olumsuz etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Bu durum, teknik direktörün liderlik becerilerini ve takım yönetimini sorgulamayı gerekli kılıyor. Ayrıca, takımın saha içindeki performansına da yansıyabilecek bir problem olarak değerlendirilebilir. Bu iletişimsizliğin nedenleri ve sonuçları ayrıntılı bir şekilde incelenmelidir.

Maaş Dengesi ve Huzursuzluk

Yabancı oyunculara ödenen yüksek garanti ücretleri, takım içinde büyük bir dengesizlik yaratmış görünüyor. Al Musrati, Immobile, Mario, Silva, Paulista ve Felix gibi isimlerin yüksek maaşları, yerli oyuncuların moralini bozmuştur. Dahası, maaş ödemelerindeki yerli-yabancı ayrımı, takımda büyük bir huzursuzluğa yol açmış. Yabancı oyuncular maaşlarını zamanında alırken, yerli oyuncuların 2-3 ay gecikme yaşadığı iddia ediliyor. Bu durum, gizli tutulmaya çalışılsa da, ortaya çıkmasıyla beraber takımın motivasyonunu ciddi şekilde düşürmüştür. Bu durumun, takımın performansını etkilediği ve profesyonellik açısından da sorun yarattığı açıkça görülüyor. Adil bir maaş sistemi oluşturulması, takımın bütünlüğünü korumak için şarttır.

Yönetimin İlgisizliği ve Kötü Çalışma Ortamı

Teknik direktör Van Bronckhorst'un idman yetersizliği, sezon başı kampının tatil havasında geçmesi ve dönüşte salon çalışmalarının yapılmaması, oyuncuların fiziksel kondisyonunu olumsuz etkilemiştir. Yönetimin Ümraniye tesislerine gösterdiği ilgisizlik ve çok başlılık nedeniyle iletişim sorunları yaşanıyor. Başkanın yanı sıra Hüseyin Yücel, Feyyaz Uçar, Onur Göçmez ve Mete Vardar'ın tesisleri ziyaret etmesi, somut bir çözüm üretmediği gibi, sadece göstermelik kalmıştır. Takım içindeki huzursuzluğun yönetim tarafından görmezden gelinmesi de durumu daha da kötüleştirmiştir. Yönetimin, takımın sorunlarına duyarsız kalması, başarı için büyük bir engel oluşturmaktadır. Bu durumun, kulübün geleceği açısından da ciddi riskler taşıdığı unutulmamalıdır.

Linç Kampanyası ve Forma Adaletsizliği

Kötü sonuçlardan dolayı, oynatılmayan oyuncular sosyal medya üzerinden hedef gösterilmiş ve linç kampanyalarına maruz kalmıştır. Forma dağıtımında da adaletin olmadığı, formsuz oyuncuların tercih edildiği ve birçok oyuncunun küstürüldüğü belirtiliyor. Bu durum, takımın moralini ve performansını olumsuz yönde etkileyen önemli bir faktördür. Şeffaflık ve adaletin sağlanması, takımın birlik ve beraberliğini koruması için son derece önemlidir. Bu konuda yapılması gerekenler ise; oyuncuların performanslarının objektif kriterlere göre değerlendirilmesi ve forma dağıtımında şeffaflığın sağlanmasıdır. Bu sorunların çözülmesi, Beşiktaş'ın başarısı için şarttır.

Salih Uçan Ne Demişti?

Salih Uçan, Adana Demirspor maçı sonrası yaptığı açıklamada, "Değerlendirilecek fazla bir şey olduğunu düşünmüyorum. Fenerbahçe maçını mücadele ederek kazanıyoruz. Mücadele etmemiz gerektiğini burada biliyoruz. Ama edemiyoruz. Söylenmesi gereken şeyler var ama henüz erken. Söylenecek şeyler sezon sonu söylenir. Yaşananlar dışarıdan nasıl gözüküyor bilmiyorum ama, biz de içeriden bir şeylere şahit oluyoruz. Artık üzgünüm felan demek istemiyorum. Bu hayal kırıklığı. Camiam adına şu durumlar çok üzücü" demişti. Bu açıklamalar, takım içindeki derin sorunlara işaret etmektedir.