Bayburt'un usta ciritçilerinden Kamil Altıparmak, 30 yılı aşkın süredir ata sporu cirit'i yaşatmak için çaba sarf ediyor. 53 yaşında olan Altıparmak, çocukluğundan beri atlara olan sevgisini ve bu sporu gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor. Babasının at arabasıyla ticaret yaptığı yıllarda atlarla tanışan Altıparmak, daha sonra cirit sporuna olan ilgisiyle bu spora olan bağlılığını yıllarca sürdürdü. Bu tutku, çiftlik evini adeta bir cirit ve at kültür müzesine dönüştürmesine neden olmuştur. Çiftliğinde, 50 yıla dayanan at koşum takımları, antika eşyalar ve eski cirit malzemeleri özenle saklanmaktadır. Misafirler, bu tarihi eser niteliğindeki eşyalara hayran kalmaktadır. Bu koleksiyon, yüzlerce yıllık at kültürü ve Bayburt'un spor tarihine ışık tutmaktadır. Altıparmak'ın bu değerli mirası koruma çabaları takdire şayandır.
30 Yıllık Cirit Tecrübesi
Altıparmak, 30 yıllık cirit kariyeri boyunca sayısız maça çıkmıştır. Eski çizmeleri, gaz lambaları, atlara takılan ziller ve boncuklar gibi tarihi eşyaları koruyarak geçmişe duyduğu saygıyı gösteriyor. Bu eşyalar, sadece malzemelerden ibaret değil, aynı zamanda Bayburt'un kültürel mirasını ve cirit sporunun geçmişini temsil ediyor. Gaz lambalarıyla atların ahırlarını temizlediği günleri hatırlatıyor. Zillerin ise vahşi hayvanlardan korunmak için kullanıldığını anlatıyor. En az 100 yıllık olduğu tahmin edilen boncuklar ise Altıparmak'ın ailesinden ona miras kalan değerli bir hatıra olarak korunuyor. Bu eşyalar, Altıparmak'ın sadece bir ciritçi değil, aynı zamanda Bayburt kültürünün de bir koruyucusu olduğunu gösteriyor.
Bayburt Atlı Spor Kulübü'nün Kuruluşu
1992 yılında Cabir Yılmaz, Fikri Köprücü, Hasbi Köprücü, Şahin Köprücü ve Recep Odabaşı gibi isimlerle birlikte Bayburt Atlı Spor Kulübünü kuran Altıparmak, cirit sporunun yaygınlaşması için büyük çaba sarf etmiştir. Kulübün kuruluşunda büyük rol oynayarak, Bayburt'ta cirit sporunun geleneksel kimliğini korumaya ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaya çalışmışlardır. Kulübün kurulmasıyla birlikte cirit, Bayburt'un sosyal ve kültürel hayatında daha önemli bir yer edinmiştir. Altıparmak, kulübün kuruluşunda emeği geçen tüm kişilere teşekkür ederken, gelecek nesillerin de bu kültürel mirası koruyacağına olan inancını dile getiriyor. Kulübün faaliyetleri, Bayburt'un spor turizmine de katkıda bulunmaktadır.
Ciritçinin Evi, Bir Kültür Mirası
Altıparmak'ın çiftlik evi, duvarlarında sergilenen cirit malzemeleri, tarihi eşyalar ve eski fotoğraflarla adeta bir cirit müzesi gibi. "Ciritçinin odası böyle olur" diyerek oluşturduğu bu mekan, geçmişin izlerini taşıyor ve cirit sporunun yaşayan bir temsili olarak gözler önüne seriliyor. Bu ev, yalnızca Altıparmak'ın kişisel tarihi değil, aynı zamanda Bayburt'un spor ve kültür tarihini de yansıtıyor. Evin her köşesinde bulunan eşyalar, Altıparmak'ın yıllarca süren çalışmalarının ve cirit sporuna olan derin bağlılığının bir kanıtıdır. Bu ev, gelecek kuşaklar için önemli bir miras olarak kalacak ve ziyaretçilerine Bayburt'un zengin kültürünü tanıtmaya devam edecektir.